Arâzi-i mevât, sahipsiz, tarıma elverişli olmayan ve kimse tarafından tasarruf edilmeyen toprakları ifade eder. Bu tür araziler, herhangi bir mülkiyet hakkına konu olmadığı gibi, kullanım veya işlenme amacıyla da değerlendirilmez. İslam hukukunda bu topraklar, kamu yararı gözetilerek devlet veya toplum tarafından işlenmek üzere ihya edilebilir.

Arâzi-i mevâtın hukuki statüsü, özellikle Osmanlı döneminde önemli bir konuydu. Bu arazilerin canlandırılması (ihya) için belirli şartlar vardı: Bir kişi, bu toprakları işleyip üretime açarsa, mülkiyet hakkını kazanabilirdi. Ancak bu süreç, yetkili mercilerin izniyle gerçekleşirdi. Günümüzde de benzer uygulamalar, çorak veya atıl durumdaki arazilerin tarıma kazandırılması için yapılmaktadır.

Bu tür toprakların kullanımı, ekonomik ve sosyal kalkınma açısından önem taşır. Devletler, boş ve verimsiz arazileri değerlendirerek tarımsal üretimi artırmayı hedefler. Arâzi-i mevât kavramı, hem tarihsel hem de modern hukuk sistemlerinde arazi kullanım politikalarını şekillendiren bir unsurdur.

Blog yazımızla ilgili tüm sorularınız ve hukuki destek talepleriniz
için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

Adres: İzzetpaşa, Şişli, İstanbul
Telefon: +90 542 114 21 02 | +90 536 250 28 78
E-posta: gokce@gokcebasari.av.tr | hi@gokcebasari.av.tr

Av. Gökçe Başarı
Gökçe Başarı Hukuk Bürosu