Arâzi-i memlûke, kişilerin özel mülkiyetinde bulunan toprakları ifade eder. Bu tür araziler, tam mülkiyet hakkı kapsamında sahiplerinin tasarrufuna tabidir. Sahipleri, bu toprakları satabilir, devredebilir, miras bırakabilir veya herhangi bir hukuki işleme konu edebilir.

Mülk arazisi olarak da adlandırılan bu topraklar, kamuya ait olan arâzi-i emîriye veya arâzi-i mevkûfeden farklıdır. Özel mülkiyet kapsamında olduğu için sahibi, arazi üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir, ancak bu hak, kanunlarla belirlenen sınırlar içerisinde kullanılır.

Osmanlı döneminde de kullanılan bu terim, özel mülkiyetin tanınmasıyla birlikte hukuki bir statü kazanmıştır. Günümüzde de Türk Medeni Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde mülk arazilerinin kullanımı, devri ve miras yoluyla intikali düzenlenmiştir.

Arâzi-i memlûkenin en önemli özelliği, sahibine tam bir tasarruf yetkisi vermesidir. Ancak, kamu yararı gibi durumlarda istisnai olarak kamulaştırma söz konusu olabilir. Bu durumda, mülk sahibine kanunla belirlenen bedel ödenir.

Blog yazımızla ilgili tüm sorularınız ve hukuki destek talepleriniz
için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

Adres: İzzetpaşa, Şişli, İstanbul
Telefon: +90 542 114 21 02 | +90 536 250 28 78
E-posta: gokce@gokcebasari.av.tr | hi@gokcebasari.av.tr

Av. Gökçe Başarı
Gökçe Başarı Hukuk Bürosu